Sual: Kitaplarda, (Allahü teâlâ işitir, görür; ama Onun işitmesi, görmesi bizim gibi vasıtayla, yani göz ve kulakla değildir) diye bildiriliyor. O zaman bunun gibi, (Allah’ın gözü, kulağı vardır; ama bizim gözümüze, kulağımıza benzemez, nasıl olduğu bilinemez) demek de caiz olur mu?
CEVAP
Hayır, kesinlikle caiz olmaz. Bunu söyleyen, Mücessime ve Müşebbihe ismindeki sapık fırkalardır. Bunlar, (Allah cisimdir) diyerek Onu mahlûklara benzetiyorlar. Bunun gibi vehhabiler de, (Allah’ın eli vardır; ama bizim gibi değildir, nasıl olduğu bilinemez) diyorlar.

Hâşâ, gözü, kulağı veya eli vardır demek, yaratılmışlara benzetmek olur. (Nasıl olduğu bilinemez, bilinen şeylere benzemez) dense de, mahluklara benzetilmiş olur; çünkü göz, kulak ve el birer organdır yani maddedir, cisimdir. Allahü teâlâ ise, bunlardan uzaktır. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(Onun benzeri hiçbir şey yoktur, O hiçbir şeye benzemez.) [Şura 11]

İmam-ı Rabbani hazretleri de buyuruyor ki:
Allahü teâlâ, madde ve cisim değildir. O, bildiğimiz, düşünebileceğimiz şeyler gibi değildir. Nasıl olduğu anlaşılamaz, düşünülemez. Benzeri olamaz. Şu kadar biliriz ki, Allahü teâlâ vardır, bildirdiği sıfatları da vardır; fakat kendisinde, varlığında ve sıfatlarında akla gelen, hayalimize gelen her şeyden münezzehtir, uzaktır. İnsanlar Onu anlayamaz. (2/67)