Sual: Mevlana ve Kadın konulu bir panelde konuşan bayan bir ilahiyatçı, (Mevlana, “Kadın, sadece sevgili değil, sanki Hâlıktır, mahlûk değil” sözüyle meseleye son noktayı koymuştur. Kadın, Allah'ın yaratıcı kudretinden vasıflar taşımaktadır) diyor. Hazret-i Mevlana, (Kadın mahlûk değil, Hâlık’tır) demiş midir? Kadına yaratıcılık vasfı verilir mi?
CEVAP
Bir ilahiyatçının böyle söyleyeceğine asla ihtimal vermiyoruz. Yanlış duyulmuş olabilir. Ne hazret-i Mevlana, ne de başka İslam âlimi hâşâ (Kadın mahlûk değil, Hâlıktır) dememiştir, demelerine de imkân yoktur. Çünkü böyle söylemek küfürdür. Bunu Müslüman söylerse kâfir olur. Yaratmak iki türlüdür:
1- Hiç yoktan var etmek: Mesela yerleri, gökleri; göklerdeki gezegenleri, yıldızları, ayı, güneşi, suyu, havayı, dağları, denizleri, madenleri, atomları, elektronları, molekülleri ve hareketlerini yani yoktan var edilen her şeyi Allahü teâlâ yaratmıştır. (Enam 101)

Mucize, keramet, sihir de yoktan yaratmaktır. Allahü teâlâ, bir şeyi yaratmak istediği zaman ona (OL) der, hemen o var olur. (Yasin 82)

2- Yarattığı bir şeyden, başka bir şey yaratmak: Öğeleri, oksitleri, asitleri, bazları, tuzları birbiri ile birleştirerek, parçalayarak milyonlarla organik ve inorganik cisimler meydana getirmek suretiyle yaratmak. Bugün bilinen 105 basit cisim [element = eleman] yoktu. Bunların hepsini sonradan var etti. Yaratıcı, yalnız Allahü teâlâdır. (Araf 54, Hicr 86)

Allahü teâlâ diridir, bilir, işitir, görür, diler, güçlüdür, konuşur. Bu sıfatlardan, sınırlı da olsa, insanlara da ihsan etmiştir. Yani sınırlı da olsa, insan diridir, bilir, işitir, görür, diler, gücü vardır, konuşur, fakat yaratma sıfatında ortaklık yoktur. Allah her şeyi yaratır, fakat insan bir karıncayı, bir buğday tanesini veya bir hücreyi bile yaratamaz. İki hadis-i şerif meali şöyledir:
(Allahü teâlâ buyuruyor ki: “Benim yarattığım gibi bir şey yapmaya kalkandan daha zalim kim vardır? Haydi, bir habbe, bir zerre veya bir arpa yaratsınlar.”) [Buhari, Müslim]

(Allah, her sanatkârın ve sanatının yaratıcısıdır.) [Buhari]

Demek ki, sanatkârın yaptığı şeyleri yaratan da Allah’tır. Yaratmak, Allahü teâlâya mahsustur. İcat etmek de yoktan yaratmaktır. Bilim adamları, yoktan bir şey meydana getiremezler, sadece Allahü teâlânın yarattığı mevcut şeyleri, yine Allah’ın koyduğu fizik, kimya ve biyoloji kanunları ile bir araya getirerek yeni şeyler bulurlar. Buna da yaratmak veya icat etmek denmez, keşfetmek, bulmak denir.

Hazret-i Mevlana sözlerinin değiştirileceğini kerametiyle anlamış ve bunun için de kitaplarını nazım şeklinde, yani şiir olarak yazmıştır. Böylece kimsenin değiştirmesine fırsat vermemiştir. Buna rağmen, bu zata böyle asılsız isnatlar, iftiralar yapılıyor. Çalgı çaldığı iftirası da yapılıyordu. Şimdi de, kadına Hâlık dediği iftirası yapılıyor. Böyle şeylere aldanmamalıdır.