Sual: Enbiya ve evliyadan başka hesap görmeden Cennete gidecek kimse var mıdır?
CEVAP
Muhammed aleyhisselamın ümmetinden ehl-i sünnet itikadında olan müminlerin çoğu, hesap görmeden Cennete gireceklerdir. Resulullah efendimiz, (Allah rızası için ve isteyerek namazını kılan, orucunu tutan, haccını yapan, zekâtını veren, hesapsız ve azapsız Cennete girer) buyurdu.

Kıyamette inciden yapılmış minberler üzerinde oturan, yüzleri nur gibi parlayan zatlar görülür. Bunlara Peygamberler ve şehidler bile imrenir.

Bunların kim olduğu sorulduğunda Peygamber efendimiz, (Ülkeleri ayrı ayrı olduğu halde, bir araya gelen, Allah rızası için birbirini seven ve Allahü teâlâyı anan kimselerdir) buyurdu.

Demek ki, akrabalık, hemşehrilik gibi yakınlıkları olmadığı halde, sırf Allah rızası için birbirini seven kimselere ne mutlu.

(Kıyamette bir grup insan, rüzgâr gibi mahşer halkının üzerinden geçip Cennete girecektir. Bunlar, her an ölüme hazır olan kimselerdir) hadis-i şerifi, üzerinde bulunan kul ve hak borçlarını ödeyip her an ölüme hazır bekleyen mesut kimseleri bildirmektedir.

Peygamber efendimiz, kıyamette çeşitli sıkıntıların olacağını bildirince, Eshab-ı kiram, bundan kurtulmanın çaresini sual ederler. Resulullah efendimiz buyurur ki:
(Dünyada âlimlerin eteğine yapışmaktır. Kıyamet günü Allahü teâlâ, âlimlerle zahidleri toplar. Zahidlerin Cennete girmelerini emreder. Zahidler Cennete gider. Âlimler kalır. Allahü teâlâ, âlimlere, buyurur ki: “Sizleri burada bırakmam, hapsetmek maksadıyla değildir. Zahidler, dünyada yalnız kendilerini düzeltmekle meşgul oldular. Ahirette de yalnız kendilerini bağışladım. Fakat sizler, dünyada kendinizden başka, diğer insanlarla da meşgul oldunuz, onlara kurtuluş yolunu gösterdiniz. Şimdi size uyanları da yanınıza alıp Cennete girin!” Âlimler de arkadaşlarını alıp Cennete götürürler.) [El-Envar]

(Kıyamette nurdan kürsüler üzerinde yüzleri ay gibi parlayan zatlar görülür. Herkes hesap ile meşgul iken bunlar gayet neşelidir. Melekler bunlara “Hangi amel sayesinde bu derecelere yükseldiniz?” diye sorarlar. Onlar da, “Bizim öyle fazla amelimiz yoktu. Ancak beş vakit namazımızı doğru olarak kılar, Resul-i ekremin adı anılınca, ona olan sevgimizden dolayı ağlar, Allahü teâlânın verdiğine şükreder, yoksulluğumuza sabrederdik. Allahü teâlânın bize olan bu mükâfatı iki şey karşılığıdır. Biri dünyaya gönül bağlamadığımız, diğeri de Habibullahı sevdiğimiz içindir” derler.) [El-Envar]

Hesap sorulmadan Cennete gireceklerle ilgili hadis-i şeriflerden birkaçı şöyle:

(Cehennemlik 70 bin kişi Osman’ın şefaati ile hesap vermeden Cennete girecektir.) [İ.Asakir]

(Günahlarını hatırlayıp ağlayan, hesap görmeden Cennete girer.) [İ.Gazali]

(İlim öğrenen talebe, kocasına itaat eden kadın, ana-babasına iyilik eden evlat, Peygamberlerle beraber hesapsız olarak Cennete girer.) [İ.Rafii]

(Helal olmak şartıyla, oruç tutup iftar eden, sahur yemeği yiyen ve Allah yolunda gözcülük eden kimselere yediklerinden dolayı hesap yoktur.) [Bezzar]

(Kul, sahur, iftar ve dostları ile yediği yemekten mesul değildir.) [İ.Gazali]

Aslında herkese hesap sorulacaktır. Fakat kiminin hesabı öyle basit olacak ki, buna hesap denmez. Mesela şehidlerin, Eshab-ı kiramın hesapları çok kolay olacaktır. (Sen sahabeden misin, sen şehid misin?) denecek, o da (Evet) diyecek, hiçbir sıkıntı görmeden Cennete gidecektir.