Sual: Ezan okunurken ve Cuma vaktinde alışveriş yapmak mekruh mudur?
CEVAP
Evet, mekruhtur. Alışverişin kendisi helaldir. Yani alınan mal mekruh değil, helaldir; fakat Cuma vakti ve ezan okunurken alışveriş yapan, mekruh işlemiş olur. (Dürer)

Cuma günü alışveriş
Sual:
Cuma günü öğle ezanıyla imam selam verinceye kadar olan zamanda alışveriş yapmak mekruhtur, ama iş gereği, dükkânı kapatamıyoruz. Cuma namazı farz olmayan çocuklar alışveriş yapsa caiz olur mu?
CEVAP
Evet, caiz olur.

Sual: Cuma günü oruç tutmak sünnet midir?
CEVAP
Cuma günü oruç tutmak müstehaptır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Cuma günü oruç tutan için, on ahiret günü oruç sevabı yazılır.) [Beyheki]

Bazı âlimlere göre, yalnız Cuma günü oruç tutmak mekruhtur. Bir hadis-i şerif meali:
(Yalnız Cuma günü oruç tutmayın! Perşembe veya cumartesiyle beraber tutun.) [Buhari]

Bunun için, cuma günü oruç tutmak isteyenin, perşembe veya cumartesi günü de tutması iyi olur; çünkü sünnet veya mekruh denilen bir işi yapmamak gerekir. Cumartesi günü oruç tutma imkânı olmazsa, cuma günü tek tutmak mekruh olmaz.

Sual: Cuma namazı kılınmayan mezra denilen köylerde ve İslamiyet ile idare edilmeyen yerlerde, öğle namazı kılarken ikamet okunur mu?
CEVAP
Evet okur. (Redd-ül-muhtar)

Sual: Cuma kılınmayan mezra denilen küçük köylerde cemaatle öğle namazını kılmak caiz olur mu?
CEVAP
Evet caizdir. (Fetava-i Abdurrahim)

Sual: Cumanın sahih olduğu yerlerde, öğleyi cemaatle kılmak ve ikamet okumak mekruh olur mu?
CEVAP
Evet mekruh olur.  (Redd-ül-muhtar)

Sual: Seferi olanın Cuma namazı kılması farz mıdır?
CEVAP
Seferi olana Cuma kılmak farz değildir. Fakat kılarsa farz sevabını alır. (Hindiyye)

Sual: Kadınların Cuma günü, öğle namazını evlerinde kılabilmeleri için cemaatin camiden çıkmalarını beklemeleri şart mıdır?
CEVAP
Şart değildir. Diğer günlerde de böyledir. (Hidaye)

Sual: Mahkumların Cuma günü öğle namazını cemaatle kılmaları mekruh olur mu?
CEVAP
Mahkumlara Cuma kılmaları farz olmadığı için, öğleyi cemaatle kılmak mekruh olmaz.

Sual: Hutbeleri nutuk çeker gibi okumak caiz mi?
CEVAP
Hutbeye dünya sözü karıştırmak haramdır. Hutbe nutuk, konferans şekline sokulmaz. Hutbeyi nutuk çeker gibi, şiir söyler gibi okumak caiz değildir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Şairlerin şiirlerine itina ettikleri gibi, hutbedeki konuşmasına itina edenlere Allah lanet etsin!) [Taberani, İ.Ahmed]

Sual: Camiye, Cuma namazına gidince namaza yeni başlanmışsa ne yapmak lazım?
CEVAP
Camiye girince eğer imama ilk tekbirde yetişeceğini zannederse sünnete kılmaya durur, ilk tekbire yetişemeyeceğini zannederse sünneti kılmaz.

Cuma günü ise, imam minbere çıkmadan sünneti yetiştireceğini zannederse sünneti kılar, zannetmezse sünneti kılmaz. Sünnet ile farz, farz ile sünnet arasında konuşulmaz. İmam hutbede iken de konuşulmaz. Hadis-i şerifte sus diyenin namazı yok buyuruluyor, sevabı olmaz demektir.

Sual: Çeşitli sebeplerden dolayı, Cuma namazlarını kılamayanın kaza etmesi gerekir mi?
CEVAP
Cuma namazı kaza edilmez, o günkü öğle namazı kılınır.

Sual: Cuma namazının ilk sünneti ne zamana kadar kılınır?
CEVAP
Hutbe başlayıncaya kadar kılınır. Hutbe okunurken kılınmaz. Eğer hutbe başlayana kadar yetiştirilememişse, Cumanın farzından sonra kılınır.

Sual: Cuma namazındaki sünnetleri kılarken kazası olan, kazaya da niyet eder mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Cuma namazı hutbesinde imam hutbeyi bitirdikten sonra dua ediyor, âmin dememiz gerekir mi?
CEVAP
Açıktan âmin demek caiz değildir. Namaz kılar gibi sessiz durmak gerekir.

Sual: Şafii imam, Şafiilere sonra Hanefilere Cuma kıldırsa caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Eda şartlarından biri noksansa Cumaya gitmek lazım mı?
CEVAP
Fitneye sebep olmamak için gitmek lazımdır.

Sual: Cuma namazında iç ezanı, cemaatin tekrarlaması lazım mı?
CEVAP
Sadece dinlemesi lazımdır. Tekrarlamaz.

Sual: Hutbeye çıkarken yüksek sesle dua okumak bid'at mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Hutbeyi kağıttan okumak mekruh mu?
CEVAP
Hayır.

Sual: Seferi imam, mukim cemaate Cuma namaz kıldırır mı?
CEVAP
Evet.

Sual: Mescidimiz küçük, etrafta cami de yok. Cuma namazında, birinci cemaat çıktıktan sonra, ikinci cemaat olmak caiz mi?
CEVAP
Hayır.

Sual: Cuma sahih olmayan yerde, Şafii mezhebi taklit edilip kılınsa farz sevabı alınır mı?
CEVAP
Evet.

Sual: Cuma hutbesinde bağdaş kurup oturmak uygun olur mu?
CEVAP
Caizdir.

Sual: Cuma günü cami içinde niye ezan okunuyor? Dışarıda okunması yetmiyor mu?
CEVAP
Cami içinde okunmasını Peygamber efendimiz emretmiştir. Birinci ezanı ise Hazret-i Osman emretti. Hulefa-i raşidinin sünneti Peygamber efendimizin sünneti demektir.

Resulullah ile Hazret-i Ebu Bekir ve Hazret-i Ömer’in devrinde Cuma günü ilk ezan imam minbere çıkıp oturduğu zamanda idi. Hazret-i Osman halife olup, insanlar çoğalınca, dışarıda birinci ezanın okunmasını emretti. (Taç)

Hazret-i Osman hulefa-i raşidindendir. Onun sünneti de dinde senettir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Benden sonra ihtilaflar çıkacaktır. İşte o zaman sünnetime ve hulefa-i raşidinin sünnetine uyun! Onlara azı dişinizle ısırır gibi sımsıkı sarılın!) [Tirmizi]

Sual: Hutbelerin Türkçe olmasının ne mahzuru var?
CEVAP
İbni Abidin hazretleri, (Hutbeyi, Arabiden başka dil ile okumak, başka dil ile iftitah tekbiri almak gibi tahrimen mekruhtur) buyurdu. Hindistan âlimlerinden Muhammed Viltori hazretleri de (Hutbelerin bir kısmını bile Arabiden başka dil ile okumak bid'attir) buyurdu. (El-edille)

Eshab-ı kiram ve Tabiin-i izam, bid’at işlememek için, Asya ve Afrika’da, hutbeleri hep arabi okudu. Halbuki, dinleyenler Arabi bilmiyordu. Bunun için, Osmanlı âlimleri, 600 yıldır, hutbelerin, kabul olmayacağını bildikleri için, Türkçe okunmasına izin vermediler. Cuma vaazları koydular. Bu vaazlar, namazdan önce veya sonra, hutbenin manasını anlatırdı. Hutbe böylece öğrenilirdi.

İlk Cuma namazı
Sual:
İlk Cuma namazı nerede ve hangi camide kılındı?
CEVAP
Resulullah efendimiz, ilk Cuma namazını Medine ile Kuba arasında (Ranona) vadisinde bulunan Mescid-i Cuma isimli camide kılmıştır.

Sual: Cuma günü ezandan önce, sala okumak, caiz midir?
CEVAP
Melik Nasır bin Mensur, hicri 700 yılında, Cuma ezanından önce, minarelerde salat-ü selam okuttu. (Mirat-ül haremeyn)

Bu tarihten sonra gelen âlimler, buna bir şey demedikleri için, Cuma günü salat okunmasına bid’at denmez.

Cenaze olduğunu bildirmek için, salat okumak ise, bid’attir. (S. Ebediyye)

Sual: (Cuma geceleri evde helva yapıp kokutmalı, ruhlar eve kokusuna gelir) sözü uydurma mıdır?
CEVAP
Evet.

Sual: İmamın, Cuma namazının ilk sünnetini minberin önünde kılması sünnete uygun mudur?
CEVAP
Uygun değildir. Minberin sağ yanında kılması sünnettir.

Camide istiğfar
Sual:
Camide, cuma akşamları cemaate istiğfar ettirmek uygun olur mu?
CEVAP
Cemaate öğretmek niyetiyle yapılması uygundur.

Seferi imam
Sual:
Seferi olana Cuma namazı kılmak farz olmadığı halde, seferi olan kimse, Cuma namazını kıldırabilir mi?
CEVAP
Evet, kıldırabilir.

Hutbeyi kılıçla okumak
Sual: Bazı imamlar hutbeyi kılıçla okuyor. Böyle bir şey var mı?
CEVAP
Evet, Mekke ve Bursa gibi, savaşla alınan şehirlerde, imam, minbere çıkarken sol eline kılıç alır. Kılıca dayanarak okur. (S. Ebediyye)

Hutbe dinlerken
Sual: Hutbe dinlerken, konuşulmaz ve bir şey okunmaz, ama bugünkü hutbelerde, ağaç dikmek, kalkınmak gibi şeylerden de bahsediliyor, üstelik Arapça da okunmuyor. Kalbi temizlemek niyetiyle içimizden kelime-i tevhid okumamızda sakınca olur mu?
CEVAP
Hutbe Arapça da okunsa, namazdan oruçtan da bahsedilse yine kalbden okununca zararı olmaz.

Yabancı ülkede cuma
Sual: Almanya, Fransa gibi gayrimüslim bir ülkede cuma namazı kılmak farz olmadığına göre, orada kırk kişi varsa, Şâfiî mezhebi taklit edilip kılınsa farz sevabı alınır mı?
CEVAP
Evet, taklit edilirse Cuma namazı sahih olur.

Müslüman olmayan bir ülkede, Müslümanlar, bir imam seçerek cuma namazı kılsalar, Hanefî mezhebine göre de namazları sahih olur. (İbni Âbidin)

Hutbe dinlerken
Sual: Hutbe dinlerken, (Takkeni unutmuşsun, şurada boşluk var, safları doldur) gibi şeyler söylemenin, konuşmanın ve imamın âmin dedirtmesinin mahzuru olur mu?
CEVAP
Hutbe dinlemek namaz gibidir. Namazda yapılmaması gereken şeyler, hutbe dinlerken de yapılmamalı. Yer değiştirmek, konuşmak, konuşana sus demek, hattâ dua okumak, açıktan âmin demek bile caiz değildir. Camiye girince, hutbe okunuyorsa, hemen ilk bulduğu boş yere oturmalıdır. Safları yararak ileri geçmemelidir. Müminlere eziyet günahtır.

Hutbede dört halife
Sual:
Birkaç camide, hutbelerde dört halifenin ismi okunurken, çok camide okunmuyor. Okunmaması Ehl-i sünnete aykırı değil midir?
CEVAP
Elbette aykırıdır. Hattâ bid’attir. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Samane şehrinin hatibinin, Kurban bayramı hutbesinde, Hulefa-i Raşidin’in, yani Resulullah'ın dört halifesinin isimlerini söylemediğini ve namazdan sonra bir kısım cemaatin kendisine bunu söyledikleri zaman, (Unuttum veya şaşırdım) gibi bir özürde bulunmayarak, (İsimleri söylenmezse ne olurmuş?) diye inat da etmiş. Halktan ileri gelenler, bu hâle seyirci kalıp o insafsız hatibe haddini bildirmemişler. Hulefa-i Raşidin’in isimlerini okumak, hutbenin şartı değilse de, Ehl-i sünnet vel-cemaatin şiarıdır, nişanıdır. Onu, bile bile, inat ederek ancak kalbi bozuk olan okumaz. Ehl-i sünnet olan bir Sultan zamanında, böyle bid’at çıkarmak, ne büyük cesarettir. Belki de, devlete, ülül-emre karşı gelmek demektir. Bununla beraber, asıl şaşılacak şey, o şehrin muhterem eşrafının, ileri gelen Müslümanlarının, bu vaka karşısında kımıldamamaları, gevşek davranmalarıdır. Kur'an-ı kerimde mealen, (Gücü yeterken, günah işleyenlere mâni olmayıp susmak, ne kadar çok kötüdür) buyuruldu. Bu tüyler ürpertici haberi duyar duymaz aklım başımdan gitti. Farukî damarım harekete gelip bu yazılar kalemimden çıktı. (2/15)

Hutbede dört halifenin isimlerini yüksek sesle okumak, Ehl-i sünnet olmanın alametidir, okumak istemeyenden kaçmalıdır. (İ. Ahlakı)

Nutuk ve hutbe
Sual: (Cuma hutbeleri, çok heyecansız oluyor. Heyecanlı olmalı, cemaati coşturmalı, Allah korkusundan ağlatmalı, bayılanlar, nâra atanlar olmalı) deniyor. Hutbelerin maksadı bu mudur?
CEVAP
Hutbe, nutuk çekme veya konferans verme yeri değildir, ibadettir. Nur-ül-izah kitabında, (Hutbeyi kısa okumak sünnet, uzun okumak mekruhtur) buyuruluyor.

Hutbeye dünya sözü karıştırmak haramdır. Nutuk, konferans şekline sokmak caiz olmaz. Hutbede, kısaca vaaz edilir. Hikâye, siyaset, ticaret ve başka dünya işleri anlatılmaz. (S. Ebediyye)

Hutbede konuşmak ve hutbeden başka şeyler söylemek haram olduğu gibi, hutbe de fasit olur. Hutbe bozulduğu için cuma namazı da kabul olmaz. (Ey Oğul İlm.)

Hutbelerin bir kısmını bile Arapçadan başka dille okumak bid'attir. (El-edille)

Demek ki, hutbe okumaktan maksat, cemaati coşturmak, ağlatmak, bayıltmak veya nâra attırmak değildir. Fıkıh kitaplarına uymayanların böyle söylemelerine itibar etmemelidir. Hutbede cemaate âmin dedirtmek bile caiz değildir. Namaz gibidir. Salevat-ı şerife söylenmez.

Gün, gündüz ve gece
Sual:
Bir gün, 24 saat olduğuna göre, (Cuma günü ve gecesi) demek uygun olur mu? Gündüz ve gece demek gerekmez mi?
CEVAP
Gün, 24 saatlik zamandır. Gündüzle gecenin toplamına denir. Ancak gün, gündüz anlamında da kullanılır. Bu bakımdan (Cuma günü ve gecesi) demekte mahzur yoktur. Yalnız (Cuma) denince gündüz ve gecesi anlaşılır. (Cumanız mübarek olsun) denince, gecesi de içine dâhildir. Cumanın öneminden bahsedilince gecesi de anlaşılır. Üç hadis-i şerif:
(Cuma günü bir defa İhlas-ı şerif okuyan, Kadir gecesini idrak etmiş gibi olur.) [Tergib-üs-salat]

(Cumadan daha faziletli bayram yoktur.) [Deylemî]

(Cuma, günlerin efendisidir, Ramazan ve Kurban Bayramı günlerinden de kıymetlidir.) [Buhârî]

Gündüz anlamına gelen gün için bir örnek verelim. Bir hadis-i şerifte, (Cuma günü oruç tutana, on âhiret günü oruç sevabı yazılır) buyuruluyor. (Beyhekî) [Oruç gece tutulmaz.]

Cuma günü duaların kabul olduğu ân
Sual:
Cuma günleri duaların kabul olduğu saat hangisidir?
CEVAP
Kadir gecesi, orta namaz ve ism-i a'zam duası gibi, cuma günü duaların kabul edildiği saat de gizlenmiştir. Âlimlerimiz, bu hususta şöyle bildirmiştir:
1- (Bu ân, hutbe ile cuma namazı arasındadır) diyen âlimler çoktur. (S. Ebediyye - Tefsir-i Mazheri)

2- Bu ân, ikindi ile akşam ezanı arasındadır. (S. Ebediyye – R. Nâsihîn)

3- Kâbul-Ahbar hazretleri buyuruyor ki: Bu vakit, ikindi namazından güneşin batışına kadar olan vakit ile hutbe okunduğu esnadadır. (İhya)

4- Bu vakit, ikindi ile akşam ezanı arasındadır. Zeval vaktinden imamın camiye girmesine kadardır. İmamın hutbeye çıkmasından namaz kılma vaktine kadardır. Ebu Hüreyre hazretleri buyurdu ki: O ânı şu üç vakitte arayınız: 1- Sabahın girişinden, güneş doğana kadar. 2- İkindi namazından, güneş batana kadar. 3- İmamın hutbeden inişinden, namaza başlayıncaya kadar. (Riyad-ün-nâsihîn)

5- Bu ânın hangi vakitte olduğu hakkında farklı kaviller vardır: 1- Güneş doğarken. 2- Cuma ezanı okunurken. 3- Hutbe okunurken. 4- Cuma namazı esnasında. 5- Hazret-i Fâtıma, bu vaktin, ikindinin son vaktinden güneş batana kadar olduğunu babası Peygamber efendimizden "sallallahü aleyhi ve sellem" nakletmiştir. (Şir’a şerhi)

Duaların kabul olduğu vakit hakkında dört hadis-i şerif:
(Duaların kabul olunduğu ân, imamın minbere çıkışından namazı bitinceye kadar olan vakittir.) [Müslim]

(Cuma gününde öyle bir ân vardır ki, o anda kul ne isterse, Allahü teâlâ onu verir. O da namaz sırasındadır.) [Tirmizî]

(Cuma günü, duaların kabul edileceği ânı, ikindi namazından sonra, güneş batana kadar arayın!) [Tirmizî]

(Cuma günü, duaların kabul olduğu vakte kavuşmak için sabahtan akşama kadar çok dua etmelidir.) [İ. Nevevî]

Son hadis-i şerife uymaya çalışılırsa, o kıymetli vakti bulma ihtimali çoğalır.